14 Ağustos 2011 Pazar

Şike, para işte kapitalizm işte!

Futbola ilişkin sorular her zaman ve artarak sorulmaya devam ediyor. Aslında  çoğuna pek çok kez yanıt vermeye çalışıyoruz. Kendimizi dinlerken ya da hoş bir sohbet ortamında arkadaşlarımıza düşüncelerimizi anlatırken... Bu gün bu sorulara belki yine aynı yanıtları vereceğiz ama doğru sorularla ilerlersek bazı konuları daha net görmek mümkün. Cevaplar, bir karalama ya da bir suçlu arama mantığıyla verilmedi, daha çok içimize sızan virüslerden kurtulmak için az dozda alınmış antibiyotik olarak değerlendirilebilir.

İlk soru çok açık: Büyük işadamlarının durduk yerde kulüplerin başına geçip trilyonlarca lirayı futbola yatırmalarının ardında futbol aşkı mı var? 
Cevap da en az soru kadar açık: FİFA’nın ünlü başkanı Havalange’nin FİFA’nın başına geçmek için 1970’lerin başında su gibi para akıtmasının sebebi her neyse bu işadamlarının da derdi de odur!

Amaç ne olabilir? 
Pek çok şey elbette ama İtalyan toplumbilimci Adrien Lyttelton şöyle der, “15. yüzyılda varlıklı bir adam kentin efendisi olabilmek için en iyi fırıncıları tutardı; 21. yüzyılda ise görkem kazanmak için en iyi futbolcuları satın almak gerekmektedir”.  Bir alıntı da Elif Yılmaz’dan yapayım, “futbol yalnızca toplumsal gerilimleri düşürmek ve siyasi rant sağlamak amacıyla değil; kimi zaman vergi kaçırmak, kara para aklamak gibi yollarla 
haksız kazanç için de tüm dünyada kullanılıp, sömürülmektedir.”

Futbolda şirketleşme neden bizi rahatsız etmeli? 
Müşteri değil taraftarız biz” sloganı bence sorunun altını dolduruyor ama hesabı şurdan yapalım:  Bu gün itibariyle maç günü gelirleri gibi klasik gelirlerin toplam gelirler içindeki payı %90 lardan %40 düzeylerine gerilemiştir. Bu şu anlama gelir; artık tribünleri doldurma çabası kitle büyüklüğünü göstererek diğer yatırımların önünü açma amacı taşımaktadır. Yatırımcılara hali hazırda bir pazar olduğunu tribünden daha güzel ne anlatabilir ki?

Bunun ne gibi zararı olacak?
Kuralları basit bir oyunken ayak topu, işleyişine karışamadığımız bir yönetim mekanizmasının elinde kontrol edilemez bir büyüme hızıyla her yere savrulabilir. Hadi geçtik futbolun romantizmini, oyun bu gün olduğu gibi tamamıyla elimizden kayıp gidebilir. Şu an futboldan çok futbol ile ilgili iddiaları konuşuyor olmak hangimizin bir hatasıydı? Bizler sadece sahaya odaklanmıştık ya da futbolcular, teknik adamlar... Onlar için de oldukça zor bir dönem, yeni futbol düzeninin korunmasız personeli durumundalar!

Şike iddialarını nasıl değerlendirmeliyiz? 
Uzun boylu laflara, futbolda şike var mı, teşvik olayları hâlâ yaşanmakta mı, el elden üstün mü, parası olan daha güçlü mü gibi tartışmalara girmeye hiç gerek yok. Oyuna farklı bir boyut getiren bahis şirketleri ne zaman liglerin isim hakkını almaya, ne zaman formalarda boy göstermeye başladılar, işte o zaman mertlik bozuldu. Çünkü artık ortada futbol değil, kumar oynanmaya başlandı. Ve unutulmasın, en iyi kumarbazlar, 
hile yapabilenlerdir!

Bu sonuca nasıl ulaşıyoruz, elimizde somut veriler var mı? 
Olmaz mı... Sponsorluk yapılan ligler arasında Casino Eredivisie (Hollanda 1. Ligi), LigaBetandwin (Portekiz 1. Ligi) ve İddaa Lig (Türkiye 3. Ligi) var.  

Bu hiç tepki çekmedi mi?
Önceleri bahis şirketlerinin bu yöndeki atılımları hoş karşılanmamıştı. Ama nereye kadar? Sonunda şirketler bir karar aldı ve sponsorluk anlaşmalarına kadar uzadı işler. Ayrıca Real Betis, Globet ile anlaştığında tepki çekmişti. 888 ile anlaşan Middlesbrough da aynı durumdaydı. Şimdi ise bahis şirketleri formaların üzerinde virüs hızıyla yayılıyor: Real Betis (Globet), Middlesbrough (888), Toulouse (888), Sevilla (888), Milan (BAW), Werder Bremen (BAW), Auxere (BAW), Tottenham (Mansion), Aston Villa (32red), Blackburn Rovers (Ber.24), Athletico Bilbao (Expekt) listeyi uzatmak mümkün... Saydığımız takımlar ülkelerinin birinci liginde oyandıkları dönemde bu reklamları taşımaya başladılar. Bu ülkelerin alt liglerinde ya da diğer ülkelerin liglerinden örnek olabilecek takımların sayısı artabilir.

Oldukça ilginç bir hal almış desenize futbol? 
Dahası da var. Aşağıdaki takımların formalarında olmasa da ikinci sponsorları birer bahis şirketi: West Ham (Pinaccale), Atletico Madrid (Ladbrokers), Espanyol (Interwetten), Recreativo (Interwetten)...
Bakın oyuna renk getirecek, adrenalini yükseltecek yeni oyunlar tercih meselesidir. Sen oynarsın o oynamaz orası çok önemli değil. Ama futbolun baş aktörü haline gelirse bu işleyiş işte o zaman sıkıntı doğmaya, hesaplar başka yerlerden yapılmaya başlanır. Yani ligin sonunda kimin şampiyon olacağına ilişkin yüklü yatırım yapan şirketler hangi takımı tutacaktır? Elbette CEOların da gönlünde birer takım vardır ama hiç sanmıyorum o dakika kendi takımlarını tutsunlar...

Sonuç olarak... 
Geldiğimiz nokta küresel sermayenin tek güç olma erkiyle açıklanabilir ancak öncelikle local güçler hedef alınıyor. Mahallelerdeki bakkalları kapatan süper marketler gibi, mahalle arasındaki futbol da kepenk indiriyor bir bir... Yiğiter Uluğ’un da söylediği gibi “Futbol büyüyor... Giderek dünyanın en ücra köşelerine sızıyor, popülaritesinin önünde hiçbir güç duramıyor. Büyüdükçe kazanıyor, kazandıkça etrafına da kazandırıyor. Fakat bu güzel oyunun saflığı, masumiyeti, mahalle arasına özgü heyecanları da kaybediyor bir bir...”

Romantik Komedi
Barcelona Başkanı Sandro Rosell'e yakınlığıyla bilinen FIFA menajeri Bayram Tutumlu, Katalan temsilcisine hayranlığı ile bilinen Barzani ile Barça arasında gönül elçisi oldu. Tutumlu, Erbil’de ziyaret ettiği Barzani’ye Barcelona  Başkanı Rosell’in gönderdiği forma, kulüp flaması ve futbol topunu teslim etti.
Üzerinde ismi yazılı olan ve Rosell’in imzaladığı 10 numaralı Barcelona  formasını Bayram Tutumlu, ayrıca Mesut Barzani’nin bir Barcelona maçına Başkan Rosell tarafından davet edildiğini de iletti.

Ekşi Futbol
Gol: Topun çizgiyi geçip geçmediği tartışmalarının odak noktası haline gelen ve bir tarafı sevindirirken diğer tarafı üzen futbolun meyvesi.

Gündem Dışı
Statlardaki şiddet olaylarının önüne geçmeyi hedefleyen Emniyet Genel Müdürlüğü, önemli bir toplantı gerçekleştirdi.  6222 sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası'nın daha önceki uygulamalarıyla ilgili yapılan sunumlar sonucunda, yürürlükteki yasanın eksikleri belirlenerek yeni bir güvenlik önlemleri paketi hazırlandı. Futbol Federasyonu ile yapılan görüşmeler sonrasında son şekli verilen ve hemen uygulanmaya başlanacak yeni önlem paketi içinde şu tedbirler yer aldı: 
- Biletsiz seyirciler spor sahalarının içine ve çevresine yaklaştırılmayacak. Bileti olan seyirci önce "1. halka" adı verilen güvenlik çemberinde biletini gösterdikten sonra turnikelere geçecek. 
- Stadlardaki giriş turnikelerinde yer alan kameralar teknolojiye göre seyircilerin üst aramasının izlenmesi ve eşgalinin tespit edilmesini sağlayacak biçimde yenilenecek. 
- Üst aramaları kulüplerin anlaştığı özel güvenlik firmalarının personelince yapılacak. 
- Spor alanlarına girişte alkol kontrolü yapılacak. 0.50 ve üzeri promil sınırı uygulaması esas alınacak. Bu değerde alkol aldığı belirlenen taraftarlar spor alanlarına kesinlikle alınmayacak. 


Müzik Kutusu
“Ne kadar çok dinlenirse dünya o kadar çok iyi bir yer olacak gibi geliyor”  demiş ekşi sözlük yazarı jeordie... Ne yalan söyleyeyim bende de aynı hissi uyandırdığı için bu lafı aldım aynen yazdım. Ian Brown’dan geliyor, Illegal Attacks..



Hiç yorum yok: