Mustafa Denizli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mustafa Denizli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2010 Cumartesi

Denizli'nin yeni kehaneti: Son hafta belli olur :))

BEŞİKTAŞ: 0 TRABZONSPOR:0


Turkcell Süper Lig'de 29. hafta mücadelesinde Beşiktaş ile Trabzonspor karşı karşıya geldi. İnönü Stadı'nda oynanan maçta gol sesi çıkmadı ve mücadele başladığı gibi 0-0 sona erdi.

Bu son dakika bilgilerini hemen aktardıktan sonra, gelelim Mustafa Denizli'nin şu meşhur kehanetlerine... Geçen hafta başkentte 2 puan, bu hafta sahasında 2 puan derken birden kafa kafaya geldikleri F.Bahçe'nin 4 puan gerisine düştüler...

Kadıköy'de kazanmak zorunda olan takım Beşiktaş... Bu lig daha fazla karışır mı? Beşiktaş, Saraçoğlu'ndan 3 puan çıkartır mı? Burası bilinmez ama Denizli'nin 27, bilemedin 28 derken hadi 32'ye kadar çıkarttığı kader haftalarına bir yenisi eklenir mi? Doğrusu, 34. haftada her şey belli olur kehanetiyle karşımıza çıkarsa hiç şaşırmayacağım!: ))

Maça baktığımız zaman... Genelde bakarız zaten, oldukça keyifliydi.. Biraz Rıdvan Dilmen ağzı olacak ama helal olsun çocuklara.. Kalecilerin performansı ve bitiricilik konusundaki eksiklikler gol keyfinden bizi mahrum bıraktı ama oldukça çekişmeli, eğlenceli bir 90 dakika izledik..

Trabzonspor'un, G.Saray'dan sonra Beşiktaş karşısında da istekli oyunu, göze hoş gelen organizasyonları dikkat çekici. Şenol hocanın takıma, takımın da Şenol hocaya çok şey kattığı ortada..

Serkan Balcı'yı maçın adamı seçmek geldi içimden...O nasıl bir enerjidir öyle kardeşim, her yere yetişti bu çocuk.. Çizgiden de top çıkarttı, gol de arada vs.. Süper bir maç çıkarttı..

Son olarak da sözüm İbrahim Üzülmez'e.. Kaptan sen bırakınca, İnönü gerçekten seni çok arayacak... Deli dolusun ama hani derler ya, hakikaten işini layıkıyla yapıyorsun.. Seni kimselere değil, Comandante'ye selam olsun diyen Interli Javier Zanetti'ye benzetirim, saygılar sunarım..

3 Nisan 2010 Cumartesi

'Şampiyon' yaz, Google'da ara!

Koşar adım girdi içeriye, hal-hatır sormadan başladı anlatmaya... Bursaspor’un penaltı atışının kural hatası olduğunu düşünüyor, maçın tekrarını istiyorlarmış! Neymiş efendim, penaltı atışı boyalı alanın 30 cm ilerisinden kullanılmışmış... Araya girmesem ‘mış’ların sonu gelmeyecekti!

Antalyaspor’un düşme korkusu var mı? Hayır, dedi... Avrupa kupalarına katılma iddiası var mı? Yok gibi... Hakem hocasını dinlemiş radyoda, kural hatasıymış ve emsal teşkil etmemesi için maçın tekrarlanması gerekiyormuş... Bırak şimdi hakemi de hocasını da... Antalyaspor’un hiçbir iddiası yokken böyle bir çıkış yapması düpedüz rol çalmaktır!

Nasıl yani? Şöyle, lig tablosunu Google gibi düşün! Bugünlerde, ‘şampiyon’ yazdığın zaman google’da ilk sırada Bursaspor’u görürsün... Yani? Yani, kendi adının yanına Bursaspor etiketini yapıştırdın mı... İlk sıralara tırmanırsın otomatikman diyorsun... Aynen! Jeton düşmüştü nihayet... Sonra maç üzerine lafladık, “Bursaspor'un sahasında elde ettiği galibiyet çokları için sürpriz değildi”, diye başladım anlatmaya... (devamını okumak için tıklayınız)


Fenerbahçe sol şeride geçti

Bursalılar dikiz aynasına bakmaya devam etsinler mi? Fenerbahçe sol şeride geçti, kaptırdı geliyor, ne diyeyim, gülüştük... Fenerbahçe’nin tempolu oyununu beğenmiş... Şampiyonluk meselesine takımca inanmış görünüyorlar... Doğrusu ben de Kadıköy’de oynanan oyundan oldukça keyif almıştım...

Maça çok hırslı başladılar, bu son dönemde çok da alışık olmadığımız bir şeydi.. Taraftarın da istediği bu değil mi? Haklısın.. Biraz klişe olacak ama “böyle oynayın, yenilseniz de destek veririz” gibi bir halleri vardı... Aslında “inandık” diye çıktılar sahaya, ne diyorsun onlar da taraftarın rolünü mü çaldı sence, gülüştük... Uzun uzun doyumsuz maçın üzerine lafladık.. G.Saray galibiyeti yaramış senin takıma... “Yaramaz mı, zaten geçen hafta elde edilen derbi zaferi Fenerbahçe'yi yeniden şampiyonluğun en iddialı takımlarından biri haline getirmişti.. (devamını okumak için tıklayınız)

Bu arada voleyboldaki gururumuz sarı meleklerin şampiyonlar ligi final maçıyla aynı saatte başlayan bu maç, federasyona da selam etmemize vesile oldu...


Kartal’ın iniş takımı

Ankaragücü taraftarına ne demeli? Onlar da google’ın ilk sırasına çıkmanın telaşında mı? Hahaha, zannetmiyorum, Bursaspor ile kardeş takım onlar, her zaman desteklerler birbirlerini... İyi de, madem Bursa’nın şampiyon olması için rakiplerinden birine takımlarının çelme takmasını ‘kardeş payı’ olarak görüyorlar, neden Bursa’yla berabere kalıp iki puanı indiragandi yaptılar o zaman? Beşiktaş eksik kadroyla gelmişti zaten... Sessizlik... İşine gelmedi sanırım? Hayır canım, ne münasebet Mustafa Denizli’nin oyun şablonundaki değişiklişkleri daha çok ilgimi çekti bu kez sadece... Hadi öyle olsun bakalım... Eee, nasıl buldun dahi hocanın hemlelerini? “Beşiktaş'ın şampiyonluk potasına yeniden girmesiyle birlikte zirvede heyecan daha da artmıştı.” (devamını okumak için tıklayınız)

Not: bu yazı sporx.com için yazılmıştır

2 Nisan 2010 Cuma

Kartal'ın iniş takımı!


Beşiktaş'ın şampiyonluk potasına yeniden girmesiyle birlikte zirvede heyecan daha da artmıştı. Mustafa Denizli'nin 'kontrolsüz' başlayan sezonun ilk bölümünün ardından alıştığımız geri dönüşlerinden biriyle ikinci yarıya başladılar ve geçen hafta Eskişehirspor karşısında alınan galibiyetle ligdeki iddialarını da ortaya koydular.

Ankaragücü maçındaysa hem eksik oyuncuların hem de başkent ekibinin hırsının da etkisiyle yarışta kaybeden unvanıyla haftayı kapattılar... Bursaspor ve Fenerbahçe'nin iç sahada oynayacak olması, G.Saray'ın da güçsüz Sivasspor deplasmanına çıkacak olması, İnönü'de heyecanın daha da azalmasına neden olabilir.

Bir de Fenerbahçe'nin Kayserispor engelini kayıpsız geçmesi durumunda gelecek haftayı da bay geçecek olması, Beşiktaş'ı derbi öncesi daha da zor durumda bırakabilir. Bu durumda Denizli'nin oyun içi stratejilerinden çok, oyun öncesi planları gündeme gelecek ki, bu da onun aslında sezonun başındaki 'kontrolsüz' kimliğine geri dönmesi anlamına geliyor.. Tabii haftaya yükselen güneş Trabzonspor ile oynuyorlar ki, bu da oldukça çetin geçecek bir maç olacak...

Bu nedenle Ankaragücü karşısında kaybedilen 2 puan siyah beyazlılar açısından oldukça önemliydi. Telafisi olmayan ve tecrübeli olanın ipi göğüsleyeceğini söyleyen Mustafa Denizli'nin Bobo'nun şutunun direkte patlamasının ardından yüzündeki o 'eyvah' görüntüsünü anlamamak hiç de zor değil!
---------------------------------------------------------------------------------
Mustafa Denizli: "Ankara deplasmanında kayıp puanlarla döndüğümüzü biliyoruz. Ankaragücü elindeki yabancılar bakımından çok üst düzeyde. Her sonuç çıkabilirdi bu maçtan. Müthiş bir mücadele oldu. Bu maçı kazanmamız Beşiktaş'ın ligde büyük bir avantaj ile devam etmesini sağlayacaktı fakat olmadı. Şartlar ne olursa olsun deplasmanda maç kazanamamak önemli bir eksikliğimiz."
---------------------------------------------------------------------------------
Oyuna gelecek olursak; Beşiktaş Ferrari, Tello ve Tabata'nın eksikliğini fazlasıyla hissetti. Geriden oyun kurma, orta alanda yaratıcı olma eksikliği oyunun kontrolübü tamamen Ankara temsilcisine verdi. Yusuf'un son bölümlerde oyuna dahil olmasıyla Beşiktaş üstünlük kurmayı başardı fakat bu oyuncu da fiziksel açıdan ancak bu kadar zamanı kaldırabilirdi. Bir de Denizli, üçlü savunma anlayışı benimseyince(biraz Lucescu dizilişini anımsattı bu bana)işler daha da karmaşık hale geldi. Çünkü o dönemde geride Zago, orta alanda Guinti oyunu okumak ve Tümer, Sergen gibi yaratıcı oyunculara alan açmak konusunda son derece başarılıydılar. Beşiktaş'ın bugünkü kadrosunda bunu başarması beklenen isimler, İbrahim Toraman ve Necip..
---------------------------------------------------------------------------------
Rıdvan Dilmen: Beşiktaş’ı, Manchester United maçından sonra ilk kez üçlü savunma ile oynarken gördük. Şahsen Mustafa Denizli’nin bu hamlesini anlamış değilim. Nereden çıktı 3-5-2 çözemedim. Evet sakat oyuncular çok olabilir ama Beşiktaş’ın yine dörtlü savunma oynayacak kadrosu elinde vardı. Oyuna baktığınızda kenar adamlar Ekrem ve İbrahim Üzülmez geriye yaslanınca, Necip de kendini defansın içine atınca altı kişi savunma yaptı. Bu durumda dönen her topu Ankaragücü topladı. Beşiktaş sürekli uzaktan şut yedi.
---------------------------------------------------------------------------------
Ankaragücü ise yıldızları toparlamış... Henüz tam anlamıyla işleyen bir çarkları yok ama Sapara, Geremi, Rothen ve Vitek oynamayı bildikleri bölgelerde ön-plana çıktılar... Bunun daha derli toplu yapmaya başladıkları ve yerli oyuncuların da çarka dahil olmasıyla çok daha iddialı bir takım izleyeceğiz sanırım.