23 Ocak 2012 Pazartesi


EBRU KILIÇOĞLU: 'Modern dünyanın savaş arenası'

*Dünyanın en çok takip edilen spor dalı futbol, size göre eğlence mi yoksa ticari bir sektör mü?

Maalesef futbol sadece eğlence değil artık. Keşke öyle olsa. Zira, ben kendi adıma, rekabette ekonomik nedenlerin yani özetle paranın etken olmadığı, iki tarafın sadece yetenekleri çerçevesinde çekiştiği maçların daha keyifli olacağına inanıyorum. Yani özetle ‘Coca Cola’sına yapılan maçlar’dan bahsediyorum. Ancak, artık bu bizim kontrolümüzde değil maalesef… Son 20 yıllık dönemde, futbol, özellikle futbolun beşiği olan İngiltere’nin önderliğini yaptığı bir sektör haline geldi. İşin esası sahadaki ‘oyun’ olmasına rağmen, bunu çerçeveleyen unsurlar da işin içine alınarak milyonlarca insanına da gelir kaynağı oldu. Bu durumda sorunun cevabı, istemeyerek de olsa gerçeği kabul ederek bunun bir ticaret sektörü olduğunu kabullenmek. İşi sadece maddi kazanç üzerine kurmayıp, olabildiğince oyunun ruhu korunduğundaysa, bu avantaja dönüşebilir aslında. Özellikle futbolu pazarlamak konusunda oldukça geri kalan ülkemiz söz konusu olduğunda… 

*Albert Camus'un şaşırtıcı tespiti "hayata dair ne öğrendiysem hepsini futboldan öırendim"den hareketle sizce, futbol bir hayat biçimi olarak algılanabilir mi?

Birçok insan için futbol gerçekten de bir hayat biçimi. Ben kendi adıma, futbolu modern dünyanın savaş arenası olarak görüyorum. Zira artık savaşlar silahlardan ziyade kültür aracılığı ile yapılıyor. Her ülke, hatta her takım kendi değerlerinin üstünlüğünü diğerine kabul ettirmeye çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında, bir hayat biçimi olarak algılanmasına çok da şaşırmamak gerekiyor. Ben yine de kendi adıma, işin özünü yani sahadaki mücadeleyi seven biri olarak, bunun korunması, mümkün olduğunca oyuna saygı duyulmasını arzu ediyorum. Futbolun omuzlarına ona ağır gelebilecek sorumluluklar yükleniyor bazen. O zaman da, haksız yere okların hedefinde futbol kalıyor. Hiç suçu olmadığı halde.
ÜMİT KIVANÇ: 'Futbol çok zengin bir yaşantıdır'

*Albert Camus'un şaşırtıcı tespiti "hayata dair ne öğrendiysem hepsini futboldan öırendim"den hareketle sizce, futbol bir hayat biçimi olarak algılanabilir mi? 

Her şey bir hayat biçimi olabilir. Sizin onu nasıl yaşadığınıza bağlı olarak. Ancak Camus'nün bunları söylerken, tribünden, gözü kör taraftarlıktan veya futbol aracılığıyla oynanan sosyal nüfuz oyunlarından değil, sahiden dünyanın en güzel oyunlarından biri olan bu spordan bahsettiğini unutmamak lâzım. Futbol gerçekten de, bir hayat biçimi olmasa bile, çok zengin bir yaşantıdır. Oyunu "içinden" sevene ve bilene...

*Şans oyunlar? futbola ne derecede etki etmektedir?
Henüz bunun derecesini bilemiyoruz. Ama galiba etki etmeye başladı. Dünyada genel bir ahlâksızlık ve ilke-değer erozyonu olduğuna göre, futbolda da şike ve bahislere bağlı kirliliğin artacağı açık.

Hiç yorum yok: