23 Ocak 2012 Pazartesi

Futbol mu, futbol A.Ş. mi?


Futbol üzerinde bir hayalet dolaşıyor. Şirketleşme hayaleti... "Farklı renklerin dostça mücadelesi," yerini tek bir rengin, dolar yeşilinin namağlup şampiyonluğuna bırakıyor. Şirketleşmek ya da şirket-leşememek bütün mesele olunca, takımları yönetenler de CEO'lar oluyor. Roman Abro-moviç, Silvio Berlusconi örnekleriyle boyanan gözler, "biri gelsin bizi kurtarsın" demeye alışmış gündelik faşist bir dille birleşince sadece şirketleşmek değil, kulübünün toptan satılmasına bile göz yuman taraftarlar yaratıyor. Ancak tarih her zaman iyi örneklerle dolu değil. Krize giren patronlar, takımları da kendileriyle birlikte krize sürüklüyor. Lazio'nun 2002'de yaşadığı büyük krizin nedeni, ortaklarından Cirio Finanzi-aria'nın 1.4 milyar dolarlık borçla batmasıy-dı. Yarın aynı konuma diğer patronlu kulüplerin düşmeyeceği belli mi?
Şirketleşme efsanesi Türkiye'de de kulaktan kulağa yayılırken, dört büyük kulüp sportif A.Ş.'lerini çoktan kurdu. Halka açılan bu şirketlerin hisse senetleri adeta kapışılıyor. Borsa uzmanları bu kağıtların neredeyse sıfır riskli olduğunu iddia ediyor. Bunun doğru olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Beşiktaş dışındaki üç kulübün şirketleri, sadece gelirleri idare ediyor ve kulübe yüksek temettü sağlıyor. Borçlar ise şirketlerin bilançolarına yansımıyor. Yani gelirler şirkette, giderler kulübe yazılıyor.
Ancak Futbol ekonomisi uzmanı Tuğrul Akbaş'ın, "Kulüpler gelirlerinin bir kısmını borsada üçüncü kişilere dağıtıyor. Bu da aktiflerin erimesi anlamına geliyor" fikrine katılmamak elde değil.
Futbolun asla futbol olmadığını, Deloit-te&Touche'ın "Futbolda Para Ligi" araştırmasına bakıp görmek mümkün. Listedeki ilk dokuz kulübün sekizi şampiyonlar liginde birbiriyle eşleşiyor. Kalitenin genele yayıl-madığı, fillerin tepişip çimenlerin ezildiği bir futbol, seyir zevkini ve takım tutma kültürünü harap ediyor. Gelecekte futbol yerine senaryosu bilinen oyunlar izlememek için, futbolun futbol A.Ş'ye dönüştüğü bu oyunu bozmak gerekiyor. On kusurlu hareketten en büyüğü olan endüstriyel futbola karşı çıkmak da, gerçek futbol tutkunlarına düşüyor.

Hiç yorum yok: