1 Nisan 2010 Perşembe

"Tek yetkili olmak istiyordum ama..."




Geçmiş dönemde Milli Takım'ın teknik ekibindeydi ancak bu defa Hiddink'in başyardımcısı olarak çok daha aktif bir görevde. Görevi nasıl kabul etti? Dünya Kupası'na gidemememizle ilgili neler düşünüyor? Neden diğer maçların Almanya karşılaşmasından daha zor olduğunu söylüyor? Ona göre Türk futbolunun en büyük sorunu ne? Milli Takım Hiddink döneminde hangi oyun sistemiyle oynayacak? Hiddink'in karakteristik özelliklerini nasıl sıralıyor? Milli Takım'daki oyuncu kullanımları konusunda hangi kriterler göz önünde tutulacak? Genç oyuncuların kazanılması hakkında neler söylüyor?

Fatih Terim'le birlikte sizin de Milli Takım'daki göreviniz sona ermişti. Ancak sonra geri döndünüz. Bu süreçte neler yaşandı, geri dönüşünüz nasıl oldu?

Bilindiği gibi Fatih Hocamızın veda konuşmasıyla birlikte ben de kendi adıma istifamı verip Milli Takım'la ilişkimi bitirdim ve yüzümü Süper Lig'e döndüm. Aradan 3.5 ay geçmişken Başkanımız aradı. Hiddink'le görüşmesinde adımın geçtiğini ve hocanın beni arayacağını söyledi. Birkaç gün sonra Hiddink aradı ve bilgi almak için yüz yüze görüşmemizin iyi olacağını söyledi. 4.5 yıldır Milli Takımlarda çalışmış birisi olarak kendimi bu hizmeti vermek zorunda hissettim.

Yani o ana kadar Hiddink'ten size gelen bir teklif yoktu.

Hayır, hayır. Maksat sadece görüş alışverişinde buluşmaktı. Hazırlığımı yapıp 27 Ocak'ta Amsterdam'a gittim. Gün boyunca Türk futbolu, kulüpler, Federasyonumuz ve yoğun olarak Milli Takım hakkında bilgileri aktardım. Hiddink benimle çalışma arzusu içinde olduğunu ve ne düşündüğümü sordu. Her ne kadar artık tek yetkili olarak liglerde boy göstermek istesem de önümdeki süreç ve kariyerim açısından bu görevin benim için önemli olabileceğini düşündüm. Hiddink'in kariyeri ve bana katabilecekleri belliydi. Böyle bir teklif gelince olumlu düşüncelerimi dile getirdim.

Not: Tam Saha Dergisi'nden Mazlum Uluç'un röportajının tamamını okumak için tıklayınız

Hiç yorum yok: